I. DEFTERDARLIK MÜESSESESİ YENİDEN İHYA EDİLİYOR
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK, Kamuda Tasarruf Paketi ile alınacak mali tedbirleri duyurmuş olup, açıklanan tedbirler arasında “İdari yapılanmada etkinlik” başlığı adı altında bazı tedbirlere yer verilmiştir.
Bu tedbirlerin başında, yurt dışı ve taşra teşkilatlarında etkinlik esasıyla gözden geçirilmesi olduğunu açıklayan Bakan ŞİMŞEK “Birçok ilimizde Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Defterdarlık ve Vergi Daireleri Başkanlıkları var. Etkinlik için bu ikisini birleştireceğiz ve milletimize daha iyi hizmet sunacağız.” dedi.
II. DEFTERDARLIK VE VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARMAŞASINA ÇARE BULUNUYOR
Bilindiği üzere, Gelir İdaresi Başkanlığına doğrudan bağlı 29 Vergi Dairesi Başkanlığı ve İstanbul’da faaliyet gösteren Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı bulunmaktadır. Vergi dairesi başkanı, 5345 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi gereğince, başkanlığının görev alanına giren konularda mevzuatla mülki idare amirine, mahallin en büyük mal memuruna verilmiş görev ve yetkilere haizdir.[1]
Buna göre, Vergi dairesi başkanlığı kurulan illerde vergi dairesi başkanlığına bağlı olarak çalışan vergi dairesi müdürlükleri vergi dairesi başkanlığına bağlı olarak çalışırlar. İlçelerde malmüdürünün yönetimi altında bağlı vergi dairesi kurulur. Bağlı vergi daireleri, vergi dairesi başkanlığı birimi haline dönüştürülünceye kadar, vergi dairesi başkanlığı kurulmayan yerlerdeki vergi daireleri ise defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerine devam ederler[2].
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre, Defterdar, bulunduğu ilde Bakanlığın en büyük memuru ve il ve bağlı ilçeler teşkilatının amiri olup, işlemlerin mevzuat hükümlerine göre yürütülmesi, denetlenmesi, merkez ve taşradan sorulan soruların cevaplandırılması, kanuna aykırı hareketi görülenler hakkında takibatta bulunulması, atamaları ile görevli ve sorumludur.[3]
4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin geçici 1 inci maddesi ile Vergi Dairesi Başkanlığı kurulmayan yerlerde Vergi Dairesi Müdürlerinin çalışma yerleri ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.[4]
Buna göre, vergi dairesi başkanlığı kurulmayan illerde vergi dairesi başkanlığı ya da vergi dairesi başkanlığı görev ve yetkilerini haiz vergi dairesi müdürlükleri kuruluncaya kadar, gelir müdürlükleri, vergi dairesi müdürlükleri, takdir komisyonları ile mal müdürlüğü bünyesindeki bağlı vergi daireleri, defterdarlık birimi olarak faaliyetlerine devam eder.
Bu bilgiler ışığında, Vergi Dairesi Müdürlükleri, Vergi Dairesi Başkanlığı kurulan yerlerde Vergi Dairesi Başkanlıklarına, Vergi Dairesi Başkanlığı kurulmayan yerlerde Defterdarlığa bağlı olarak faaliyetlerine devam ederler. Örneğin, Vergi Dairesi Müdürü Sivas iline atandığında Sivas Defterdarlığına, aynı müdür Konya iline atandığında Konya Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı olarak çalışacaktır. Defterdarlık bünyesinde Gelir Müdürlüğü kadrosu mevcut iken, Vergi Dairesi Başkanlığı bünyesinde strateji müdürlüğü kadrosu mevcuttur.
Hazine ve Maliye Bakanlığı taşra teşkilatındaki bu dağınık yapı Sn. Mehmet ŞİMŞEK’in dikkatinden kaçmamış olacak ki tek çatı altında birleştirilmekte ve Osmanlı’dan günümüze kadar varlığını devam ettiren Defterdarlık kurumunun yeniden ihya edileceğine dair çalışmalar bulunmaktadır.
III. DEFTERDAR NASIL OLMALIDIR?
III.1. Sadrazam Lütfi Paşa’ya Göre Defterdarın Özellikleri
Lütfi Paşa, Osmanlı’nın en muhteşem dönemleri olan II. Beyazıt, Yavuz Sultan Selim ve Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış ve yüksek devlet adamlığı vazifesinde bulunmuş şahsiyettir. Bu yönüyle dönemin sorunlarını ASAFNAME adlı eserinde ele alması nedeniyle günümüz idarecilerine ışık tutmuş ve çok önemli nasihatler içermektedir.[5]