Page 163 - VERGİ İCRA
P. 163

Muharrem ÖZDEMİR - VERGİCRA
147
Vesayet, velâyet altında bulunmayan küçüklerin ve istisnaî olarak, velâyet altına alınmamış bazı erginlerin korunması amacıyla kabul edilen hukuki statüdür. Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür.
Vesayet makamı, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atar. Gereken durumlarda, bu görevi birlikte veya vesayet makamı tarafından belirlenen yetkileri uyarınca ayrı ayrı yerine getirmek üzere birden çok vasi atanabilir. Medeni Kanunun 404 üncü maddesine göre velâyet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre küçüklerin yasal temsilcisi velayet altında olunması halinde veli, vesayet altında olunması halinde ise vasi olacaktır. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller 6183 Sayılı Kanunun mükerrer 35 inci madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.
Örneğin; 15 yaşındaki küçük çocuk Bay (A), kira geliri yönünden vergi mükellefidir. Velisi olan babası 2018 yılı kira gelirini kanuni süresinde beyan etmeyerek vergi ziyaı cezasına sebebiyet vermiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun 9 uncu maddesine göre, mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart olmadığı için mükellefiyetin küçük Bay (A) adına açılması gerekir. Veli, küçük çocuğun kanuni temsilcisi durumunda olduğu için kira geliri beyanını vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen kanuni temsilcinin (veli) bu fiili dolayısıyla kesilen ceza için asıl vergi borçlusuna yani küçük çocuk Bay (A)’ya rücu edemez. Ancak, tarh edilen vergiler için rücu hakkı saklıdır.
12.4.5.2. Kısıtlılarda kanuni temsilci
Türk Medeni Kanunun 14 üncü maddesine göre kısıtlıların fiil ehliyetleri esas itibariyle bulunmamaktadır. Ancak bunlar ayırt etme gücüne sahip olsalar dahi kendi yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler.
Medeni Kanunun 405 ve devamı maddelerinde kısıtlama hükümlerine yer verilmiştir. Buna göre, akıl hastalığı veya akıl zayı ığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.


































































































   161   162   163   164   165