Page 255 - VERGİ İCRA
P. 255

Muharrem ÖZDEMİR - VERGİCRA
239
Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi cezasını yukarıdaki yazılı süre içinde ödemez veya dava konusu yaparsa bu madde hükmünden faydalandırılmaz. Yukarıdaki hükümler vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük cezaları hakkında da uygulanır.
Bu bağlamda, yapılan tarhiyat için 376 ıncı madde hükmünün uygulanmasının talep edilmesi halinde; tarhiyat dava konusu yapılmaksızın vergi aslı mükellefçe aynen kabul edilmiş bulunulmaktadır. Dolayısıyla, bu uygulama biçiminde, vergi aslında bir indirim söz konusu olmayıp, sadece cezada bir indirim yapılmış olduğundan, vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren 30 günlük dava açma süresi geçmesiyle tarhiyat kesinleşmiş olmaktadır. Bu uygulama şeklinde gecikme faizi, kesinleşme tarihi esas alınmak suretiyle 112 inci maddenin 3 numaralı bendinin (a) fıkrasındaki hüküm gereğince bu tebliğin “Tarhiyat dava konusu yapılmaksızın kesinleşmişse” başlıklı bölümünde yapılan açıklama doğrultusunda hesaplanacaktır.
3.4.6. Vergi Dairesince mükellefe yapılması gereken iadelerde gecikilmesi durumunda hesaplanacak faizde uygulama
3.4.6.1. Fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerde red ve iade
Paranın değerini sürekli olarak kaybettiği en asyon dönemlerinde gecikme faizi uygulamasının ayrı bir önem kazandığını kitabımızın ilgili bölümünde açıklamıştık. Bu anlamda dönem başında, kullanmaktan vazgeçilen ya da hak edildiği halde alınamayan bir miktar paranın satın alma gücü; dönem sonunda; en asyon oranında azalmış olacaktır. Bu durumda dönem sonunda paranın asıl sahibine ödenmesi gereken faiz; sadece belli bir dönem için yapılan fedakârlığın karşılığından ibaret olmayacak, aynı zamanda söz konusu dönemde paranın satın alma gücündeki kaybı da karşılayacak miktarda olacaktır. Teknik deyişle, hem para sahibinin tasarru a bulunmasının bedeli ödenecek, hem de paranın satın alma gücü korunacaktır. Gecikme faizinin dayandığı ekonomik mantık budur.
Devletin mükelle en zamanında alamadığı alacaklar için bu temel mantık geçerli iken, mükelle erinde ilgili kanunlar gereği iade hakları doğduğunda sürüncemede bırakılmadan iade edilmesi de bu kadar gereklidir. Çünkü paranın her iki taraf değer kaybetmemesinin vazgeçilmezliği aynı derece önemlidir.
Vergi alacağının tarafı devlet amme alacağının zamanında ödenmemesi halinde gecikme faizi, vergi ziyası cezası yanında takip ve tahsilde cebri takip yollarına başvurduğu bilinmektedir. Kamu alacağının diğer tarafı olan amme borçlusu bu yönüyle devletten


































































































   253   254   255   256   257