Page 308 - VERGİ İCRA
P. 308

292 Muharrem ÖZDEMİR - VERGİCRA
1.3. Borçlunun i asının istenmesi
6183 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde de i as yoluyla takip cebren tahsil şekillerinden biri olarak tanımlanmıştır. İ as muameleleri, 2004 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütüldüğünden, alacaklı tahsil daireleri i as yoluyla takip taleplerini yetkili birimleri aracılığı ile dava açarak yapabileceklerdir. Amme borçlusunun i asının açılmasına karar verilmesi halinde, i asın açıldığı andan itibaren tahsil dairelerince takip ve tahsilat yapılması mümkün bulunmamaktadır.
6183 sayılı Kanunun 100 üncü maddesi ile amme alacaklarının tahsili için İcra ve İ as Kanunu hükümleri çerçevesinde amme borçlusunun i asının istenebileceği, i as dairelerinin de amme alacaklarının i as masasına geçirilmesini temin için, hakkında i as açılan kimseleri ve tasfiye şekillerinden hangisinin uygulanacağını bulunduğu yerdeki amme idarelerine zamanında bildirmeye mecbur oldukları düzenlenmiştir.
2. ÖDEME EMRİ
2.1. Ödeme emrinin hukuki niteliği
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54 üncü maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı; 55 inci maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükme bağlanmıştır.
Ödeme emri 6183 sayılı Kanunda öngörülen cebren tahsil ve takip usullerinden birisidir ve bu haliyle, vergi dairelerinin idari işlevleriyle ilgili olarak tesis ettikleri uygulanabilir nitelikte, yükümlülerin hukukunu doğrudan etkileyen ve onların hak ve yükümlülüklerinde yenilik veya değişik yaratan irade açıklaması suretiyle tesis edilen idari işlemlerden farklılık arz etmektedir.
Kesinleşmiş amme alacağının tahsil ve takibi için düzenlenen ödeme emri, daha önce tesis edilmiş bir idari işlemin gereğinin yerine getirilmesi, başka bir ifadeyle kesinleşmiş bir kamu alacağının tahsili amacıyla tesis edilmiş idari işlemin icrasına yönelik yeni bir işlemdir. İdarenin tek yanlı bir işlemi olması nedeniyle idari davaya konu edilebilen ödeme emrinin, tamamen uygulamaya yönelik olması, onu diğer idari işlemlerden ayıran en önemli unsur olmaktadır. Kanunda ödeme emri hakkında açılacak davalarda sürenin, diğer davaların aksine 15 günle sınırlandırılmış olması da bu özelliği nedeniyledir. Buna göre, bir kamu alacağının ödeme emri düzenlenmek suretiyle tahsil sürecinin başlatılabilmesi için öncelikle kamu alacağının kesinleşmiş olması gerekir.


































































































   306   307   308   309   310