Page 72 - VERGİ İCRA
P. 72

56 Muharrem ÖZDEMİR - VERGİCRA
4.1.1. Teminat istenmesi mucip haller
A.A.T.U.H.K’nun 9’uncu madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise bu durum tek başına ihtiyati haczin tatbik edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bunlar;
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller
b) 359 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanması,
c) Türkiye’de ikametgâhı bulunmayan amme borçlusunun durumu, amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu gösteriyorsa,
6183 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesine göre ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için Vergi Usul Kanunu’nun 344’üncü maddesi uyarınca ceza kesilmesini gerektiren haller ile 359’uncu maddesinde sayılan hallere temas eden kamu alacağının salınması için gerekli işlemlere başlanmış olmasının yeterli olduğu, kamu alacağının tarh ve tahakkukuna ilişkin işlemlerin tamamlanmasına ve kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır.96
İhtiyati haciz ve ihtiyati tahakkukla ilgili düzenlemeler 6183 sayılı Yasanın 13 ila 20 inci maddelerinde yer almış olup amaç kamu alacağının korunması, güvence altına alınmasıdır. İhtiyati haciz işleminin uygulanabilmesi için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesinde sayılan durumlara ilişkin bir kamu alacağının salınması yolunda gereken işlemlere başlanılmış olması yeterlidir.97
4.1.2. Borçlunun belli ikametgâhı yoksa
4721 Sayılı Türk Medeni Kanununda yerleşim yeri eski tabirle ikametgâh anılan Kanunun 19 uncu maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre; Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz. Bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz. Bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır. Önceki yerleşim yeri belli olmayan veya yabancı ülkedeki yerleşim yerini bıraktığı hâlde Türkiye’de henüz bir yerleşim yeri edinmemiş olan kimsenin hâlen oturduğu yer, yerleşim yeri sayılır.
Görüldüğü gibi yerleşim yerinin belirlenmesinde iki temel unsur bulunmaktadır. Birinci unsur; oturulan yer unsurudur. Yani yerleşim yerini belirmede öncelikle bir yerde oturmak gerekmektedir. Kişinin kendi evinde ya da kirada oturması önem taşımaz.
96 Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’nun Esas No:2008/526, Karar No:2010/183 97 Danıştay 4. Daire 28.03.2002 tarih ve Esas No:2001/2154, Karar No:2002/1377


































































































   70   71   72   73   74