Page 198 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 198

198 Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ
 Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse borcun ödenmemesi halinde mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabilecektir. Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.
 Borçlunun iflası halinde gecikme zammı durur,
 İflas halinde amme idaresince tahsil ve takip yapılamaz,  Hileli iflas halinde tahsil zaman aşımı durur.
7.7.1.1. İflas eden şirketlerin temsili ve vergisel sorumlulukları
Şirketler, ticari faaliyetlerinde başarılı olmak, uzun yıllar hayatiyetini devam ettirmek ve kâr elde etmek amacıyla kurulurlar. Muhasebenin süreklilik kavramı da bunu destekler niteliktedir. Bu kavram, sınırsız kabul edilen ömrün belirli dönemler halinde varlığını ve muhasebeleştirilmesini öngörür.
Ancak bazen ticari hayat istenildiği şekilde başarılı bir şekilde devam etmez. Ortaklar arasındaki uyumsuzluk, şirketlerin geleneksel yöntemlerle profesyonel yönetici desteği almadan yönetilmeye çalışılması, finansal zorluklar, beklenmeyen küresel krizler şirketleri iflasın eşiğine getirebilir.
İflas konusu geniş bir hukuk alanını ilgilendirmektedir. Başta İcra ve İflas Kanunu olmak üzere şirketlerin iflası ve iflasa tabilik yönünden Türk Ticaret Kanunu, Tasfiye hükümleri Kurumlar Vergisi Kanunu, kanuni temsilcilik ve sorumluluk Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (Mükerrer Md. 35 ve 100) ve Vergi Usul Kanunu (Md. 10) hükümleri belirleyicidir.
Baştan belirtmek isterim ki herkes iflas hükümlerinden yararlanamaz. İflas yolu ile takip, İcra İflas Kanununun 43’ncü maddesine göre, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır.
Tacirin tanımı ise, Türk Ticaret Kanununun 12/I, II ve III bentlerinde yapılmıştır. Buna göre, Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.

























































































   196   197   198   199   200