Page 631 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 631

6183 sayılı Kanununun 98 inci maddesi “Gayrimenkullerin teferruğu ve geri verilmesi” başlığını taşımaktadır. Buna göre; “İkinci artırma tarihinden başlayarak bir yıl içinde gayrimenkul en az bir kere daha satışa çıkarıldığı halde satılmasına imkân bulunmadığı takdirde gayrimenkul alacaklı amme idaresinin talebi üzerine ve satış komisyonu kararıyla amme idaresince teferruğ edilebilir. Teferruğ bedeli, gayrimenkulün biçilen rayiç değerinin % 50’sidir. Teferruğ muamelesinin ikmalini müteakip, takip ve teferruğ masrafları düşüldükten sonra artan bedel borca mahsup edilir.
Teferruğ edilen gayrimenkul teferruğ kararı tarihinden itibaren bir yıl müddetle satışa çıkarılamaz. Borçlu satış komisyonunun teferruğ kararı tarihinden başlayarak bir yıl içinde amme alacağını, gecikme zamları ile birlikte ödediği takdirde gayrimenkul kendisine geri verilir. Ferağ masrafı borçluya aittir. Teferruğ kararı verilmeden evvel biçilen rayiç bedelin % 75’i veya fazlasıyla hariçten talip çıkarsa alacaklı amme idaresi teferruğ’dan vazgeçer hükmü mevcuttur. Bu kanuni hükümler çerçevesinde teferruğ;
 Tüm ilan ve ihale çabalarına rağmen talep edilmeyen gayrimenkul olması,
 Satılamayan gayrimenkulün teferruğu için amme idaresinin talebi ve satış komisyonun kararı olması,
 Teferruğ, gayrimenkule biçilen rayiç değerin % 50 değerinden aşağı olmamak kaydıyla bir bedel biçilir. Bu bedel asgari tutardır. Bu tutar amme borçlusunu koruyan bir düşünceyle konulmuştur.
 Teferruğ edilen gayrimenkul, teferruğ kararı tarihinden itibaren bir yıl müddetle satışa çıkarılamaz. Bu süre içinde borçlu masrafları ödemek şartıyla gayrimenkulü geri alabilir.
 Alacaklı amme idarelerince teferruğ kararı verilebilmesi için maddede öngörülen şartların yanı sıra bütçelerinde bu işleme yönelik ödeneğin de bulunması gerekmektedir.
Tüm bu bilgiler ışığında ve konuya ilişkin olarak ortaya konan hükümler çerçevesinde konu detaylıca irdelendiğinde teferruğ, gayrimenkul malların haczine özgü bir düzenleme olup amme alacağının tahsilinde uygulanan en son yöntemdir. Amme alacağının tahsili için yapılan icrai takibatta zorunlu olarak yapılması gereken bir işlem olmayıp amme idaresine bu noktada ihtiyarilik/serbestlik tanınmıştır. Bu konuda yetki ve takdir yetkisi tahsil dairesine aittir.
Vergi dairesince kamu alacağı için yapılan cebri takibat sonucu haczedilen gayrimenkulün çıkarılan üç ihalede de satılamaması sonucunda gayrimenkulün teferruğ edilip edilmemesi konusunda idare serbesttir.579
Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ 631
  579. Gelirler Genel Müdürlüğü 08/04/1997 tarih ve B.07.0.GEL.0.37/3760-999/14500 sayılı
























































































   629   630   631   632   633