Page 327 - VERGİ İCRA
P. 327
haczedileceği hakkında karar verirken 6183 sayılı kanun hükümlerini göz önünde tutmak gerekir. Haczedilemeyecek mallar, kısmen haczedilecek mallar ve yetişmemiş malların haczi ile ilgili hükümler dikkate alınması gerekir.
Bunun yanında borçlunun mal bildiriminde gösterdiği menkul ve gayrimenkul mallar teminat olarak değerlendirilemez ancak haciz varakasına istinaden haczedilmesi gerekir.343
Borçlu tarafından başkasının olduğu beyan veya üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia edilmiş malların haczi en sonraya bırakılır. Ancak haczolunan gayrimenkul artırmaya çıkarılmadan, borçlu, borcun itfasına yetecek menkul mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde haciz baki kalmak üzere gösterilen menkul veya alacak da haczolunur. Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan gayrimenkulün idare ve işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine tahsil dairesi müdahale etmez.
Tahsil dairesi alacaklı amme idaresi ile borçlunun menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle (korumakla) mükelle ir. Menkul ve gayrimenkul mallar ile alacak ve haklardan hangilerinin öncelikli haczedileceği konusunda amir bir hüküm bulunmadığından borçlunun da çıkarları göz önünde tutularak taşınması, paraya çevrilmesi en kolay ve masrafsız olan mallar tercih edilmelidir. Bilinmelidir ki hacizden gaye ve maksat amme borçlusunu cezalandırmak değil amme alacağının en kolay, en masrafsız ve en ihtilafsız bir şekilde haciz işlemini hallederek alacağının hazineye irat kaydedilmesini sağlamaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı genel tebliğlerinde amme borçlusunun ekonomik ve ticari hayatını olumsuz etkileyecek haciz işlemlerinden kaçınılması gerektiğini vurgulamıştır.
Buna göre; aynı maddenin son fıkrasına göre tahsil dairesi alacaklı âmme idaresi ile borçlunun menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükellef olduğundan, gerek haciz esnasında ve bilhassa satışta, alacağın kolaylıkla tahsiline yarayacak mallar tercih edilmekle beraber, alacak garanti edildikten sonra mükellefi ızrar edecek hareketlerden sakınılmalıdır.
Bunun yanında borçluya ait malın haczinden maksat âmme alacağını tahsil etmek olduğuna göre taşıtların haczinde sadece bunların trafik kaydına haciz tebliği ile yetinilmeyerek taşıtın kendisi haczedilecektir. Bu şekilde haczedilen araç hakkında da 6183 sayılı Kanunun 82 inci maddesi uyarınca gerekli muhafaza tedbirlerinin uygulanması gerekir. Ancak, işi sadece taşımacılık olan (eşya ve insan nakli gibi) şahıslar tarafından istendiği takdirde, araç kanunun 82 inci maddesi hükmü gereğince güvenilir bir şahsın kefaleti ile kısa bir sürede amme alacağının ödenmesi amacıyla borçluya bırakılabilecektir. 343 Danıştay 4. Dairesinin 29.11.2011 tarih ve Esas No:9554, Karar No:2011/10534
Muharrem ÖZDEMİR - VERGİCRA
311