Page 411 - VERGİ İCRA
P. 411
Borçlunun i ası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak İcra ve İ as Kanununun 206 ıncı maddesinin üçüncü sırasında463, bu sıranın önceliğini alan alacaklar da dâhil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulacaktır. Bu yeni getirilen hüküm çerçevesinde amme idaresi i as eden borçludan olan alacağı imtiyazlı alacak olarak işlem görecek ve öncelikli alacak olarak işleme tabi tutulacaktır.
Amme alacağının bu kanun kapsamında takibi netice vermediği takdirde 100’üncü madde hükmü gereğince İcra ve İ as Kanunu hükümlerine göre i as eden borçlunun ticaret mahkemesinden i ası istenerek takip edilir. Bu çerçevede alacaklı amme idaresi diğer takip işlerine başvurmuş olmasına rağmen alacağını tahsil edemediği takdirde Ticaret Mahkemesinden i as talebinde bulunabilir. Ticaret Mahkemesi i as kararını i as dairesine bildirir (İİK Md.166). Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde lüzumu kadar i âs dairesi bulunur.
Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, menkul kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, karar tarihinde, tirajı elli binin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte i as edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Tirajı elli binin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz.464
Ticaret mahkemesinden icra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemeyenlerin malları haczolunur yahut borçlu i asa tabi eşhastan olup da alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince i asına karar verilir.
İ as yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde i asa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir.
İİK’nun 43 üncü maddesine göre, i as tacirler hakkında uygulanabilir. Tacirler465, her türlü borçlarından dolayı i asa tabidirler. Buna göre bir tacir, hem ticari işletmesi ile ilgili olan ticari borçlarından, hem de işletmesi ile ilgili olmayan adi borçlarından dolayı i asa tabidir. Tacir olmayan bir kimsenin i ası istenemez.
463 İİK’nun Md.206 Üçüncü Sıra; İ asın açılmasından bir evvelki yıl için Hükümet tarafından ruhsatnameli doktor, eczacı ve ebelerin alacakları ve borçlu ile ailesi efradının tedavi ve bakım masra arı, acentelerin i asın açılmasından önceki bir yıl içinde acentelik mukavelesinden doğmuş olan alacakları.
464 12.02.2004 tarih ve 5092 sayılı İcra ve İ as Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3’üncü maddesi ile değiştirilmiş hüküm
465 Tacir, Bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo ve sair ilan vasıtalarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline kaydettirerek keyfiyeti ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.
Muharrem ÖZDEMİR - VERGİCRA
395