Page 69 - VERGİ İCRA
P. 69

Anılan maddeye göre; şahsi kefalet, alacaklı idarenin kabulüne bağlı olarak, ekonomik yönden kamu alacağını ödemeye muktedir “muteber” şahıs tarafından verilmeli, müteselsil kefalet niteliğinde olmalı ve noterden tasdikli mukavele ile tesis olunmalıdır. Mukavelenin düzenleme şeklinde olması şart olmayıp, alacaklı tahsis dairesi tarafından düzenlenen mukavelenin borçlu ve kefili tarafından imzalanıp notere tasdik ettirilmesi yeterlidir.
Açıklanan şartları taşıyan amme borçlusunun kefili de 6183 sayılı Kanunun 57 inci maddesi uyarınca asıl borçlunun tabi tutulduğu usullerde takip olunmalıdır. Bir başka deyişle; hakkında takibe geçilerek ödeme emri tebliğ edilmelidir.
Asıl borçlunun sonradan doğan ve daha önce verilmiş kefalet kapsamı dışında kalan vergi borcundan, taşınmazını teminat olarak gösteren ve kefil olan kimsenin sorumlu tutulmasına hukuken imkân bulunmamaktadır.92 Vergi dairesince şahsi kefaletin kabul edildiği hallerde ayrıca borçlunun mallarına ihtiyati haciz uygulanamaz.93
Bu bilgiler ışığında 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan değerlerden birini teminat olarak sağlayamayanlar şahsi kefil gösterebilirler. Buna göre;
a) Şahsi kefalet 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre tesis edilmiş olup İcra ve İ as Kanunu hükümleri geçerli değildir.
b)Vergidairesinceşahsikefaletinkabuledildiğihallerdeayrıcaborçlununmallarınaihtiyati haciz uygulanamaz.
c) Şahsi kefalette tespit edilecek şartlara uygun olarak noterden tasdikli mukavele yapılması esastır.
d) Kefilin muteber ve ekonomik gücü olması gerekir.
e) Kefil, müşterek ve müteselsil borçlu olarak gösterilir.
f) Bütün şartlar haiz iken şahsi kefaleti kabul edip etmemekte amme idaresi serbesttir. g) Amme borcunun ödenmemesi halinde kefil, asıl borçlu gibi takibe alınır.
h) Kefile takip, taahhüt ettiği borç miktarı ile sınırlıdır.
ı) Amme alacağını ödeyen kefile buna dair belge verilir.
3.10. Teminat gösterilmesinin sonuçları
Teminat müessesinin en büyük özelliği cebri takip yollarına başlanılmadan gerekli şartların varlığı halinde uzlaşma yoluyla borcuna yetecek miktarda 6813 Sayılı Kanunda sayılan değerlerden birini kendi tercihi ile göstererek mutabakata varılmasıdır.
92 Danıştay 7.Dairesi 20.12.1990 tarih ve 4201 No’lu Kararı
93 Danıştay 7. Dairesinin 14.06.1994 tarih ve Esas No: 1991/4267, Karar No: 1994/3338
Muharrem ÖZDEMİR - VERGİCRA
53


































































































   67   68   69   70   71