Page 223 - VERGİ TEKNİĞİ

Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ 223 anlaşılan mükellefin kaydı hayat şartlı bu sözleşmesi 6183 sayılı kanun karşısında
bağışlama hükmünde olup geçersizdir.
10.4. Hükümsüz sayılan diğer tasarruflar
İvazsız yani karşılıksız olarak yapılan tüm tasarruflar yukarıda açıklanan şartların gerçekleşmesi halinde hüküm ifade etmeyeceği 6183 sayılı Kanunun 27 inci maddesinde düzenlenmiş aynı Kanunun 29 uncu maddesinde ivazsız tasarrufların dışında yapılan bazı tasarrufların da aynı kapsamda hükümsüz olduğu kabul edilmiştir.
Amme alacağını ödemeyen borçlulardan müddetinde veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmayanlar ile malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları tasarruflardan aşağıda belirtilenler hükümsüzdür. (6183 sayılı Kanun madde 29)
a) Borçlunun teminat göstermeyi evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler,
b) Borca karşılık para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler, c) Vadesi gelmemiş bir borç için yapılan ödemeler.
Genellikle, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklı amme idaresinden mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız ve bağışlama hükmünde sayılan ivazlı tasarruflar ile alacaklı amme idaresine zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Bu zarar verme, ödenmeyen amme borcunun çeşitli muvazaalı işlemle kaçırılmasıdır. Bu nedenle 6183 Sayılı Kanunun 27, 28 maddelerden birine girmeyen iptale konu tasarruflar aynı kanunun 29 uncu maddesinde diğer tasarruflara girip girmediği de araştırılmalıdır.
10.5. İptal Davası 10.5.1. Hukuki niteliği
6183 Sayılı Kanunun 24 üncü maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarının amacın, bu kanunun 27, 28, 29 ve 30. maddelerinin hükümsüz saydığı tasarrufların iptali ile amme alacağının kaçırılmasını önlemek, borçlular tarafından yapılan muvazaalı işlemlerin önüne geçmektir.
İptal davasının açılabilmesi için öncelikli olarak takip konusu amme alacağının ödeme vadesinin gelmiş (muaccel) olması ve yapılan takip işlemlerine rağmen borçlunun mal varlığından bu alacağın tahsil edilememiş olması gerekmektedir.