Page 227 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 227

İptal davasının açılabilmesi için takip konusu amme alacağının ödeme vadesinin gelmiş (muaccel) olması ve yapılan takip işlemlerine rağmen borçlunun mal varlığından bu alacağın tahsil edilememiş olması gerekmektedir.
Bu düzenlemelere göre, iptal davaları alacaklı amme idaresine alacağını tahsil olanağı sağlayan nispi nitelikte kanundan doğan şahsi davalardır. Dava sabit olduğu takdirde davacı amme idaresi, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yoluyla alacağını tahsil edebilme hakkını elde eder ve davanın konusu gayrimenkul ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine mahal olmadan o gayrimenkulün haciz ve satışını isteyebilir. Anılan madde uyarınca, tasarruf ve muameleden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye mecburdurlar.
Söz konusu madde kötü niyete dayalı bütün işlemlerin tarihleri ne olursa olsun iptali gerektiğini vurgulamaktadır. Ancak kamu borçlusu ile muamelelerde bulunan kişilerin kötü niyetli olduklarının, alacaklı tahsil dairesi tarafından ispat edilmesi gerekmektedir.209
Buna göre iptal davasının açılabilmesi ve hukukilik arz edebilmesi için aşağıdaki şartların oluşması aranır.
a) Amme alacağının ödeme vadesi geçmiş olmasına rağmen tahsil edilmemiş olması,
b) Mal varlığı araştırmasına rağmen borçlunun malı bulunmadığı ve borca yetmediğinin anlaşılması,
c) İptal davasının açılmasını gerektiren durumların varlığı halinde aynı kanunun 13/7 maddesine göre ihtiyati haciz tatbik edilmesi,
d) İptal işlemi ödeme süresinin başladığı tarihten geriye doğru 2 yılı içinde dava açılması,
e) İptal davası ilgili tahsil dairesince açılabilecektir,
f) Tasarruf tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde dava açılması gerekir.
Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ 227
  209. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 31.03.2006 tarih ve 4849 sayılı mukteza























































































   225   226   227   228   229