Page 384 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 384

384 Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ
 kayıtla beyanname vermeleri ile ilgili olarak Türk vergi mevzuatında yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ancak dolaylı da olsa ihtirazi kayıt lafzı Vergi Usul Kanununun 112/6 fıkrasında telaffuz edilmiştir.289
Bununla birlikte, ihtirazi kayıtla beyan müessesesi ihtiyaçtan doğmuş ve uygulamada yer bulmuştur. İhtirazi kayıt, mükelleflerin kendi beyanlarına göre yapılan işlemler aleyhine dava açamayacakları şeklindeki kurala karşı geliştirilen ve bu işlemlere de yargı denetimi sağlayan bir yargılama usulü müessesesidir.290
Bu müessese Danıştay kararları ve muktezalarla desteklenerek uygulamada hayat bulmuştur. Bu uygulamanın asli dayanağını ise Anayasanın 125’inci maddesindeki “Yargı Yolu” başlıklı hükmünden almaktadır. Bu düzenlemede “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” demektedir. Bu Anayasal hüküm yanında asli dayanağını 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanununun 27/4 fıkrasından almaktadır.291
Buna göre; “Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri malî yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilât işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir” demektedir.
Hukuki bir ihtilaf içermediği müddetçe işin doğası gereği mükellefin kendi beyanında bir hata bulunmaması gerekir. Buna karşın her ne kadar matrahlarını en iyi hesaplayabilecek olan mükelleflerin kendileri olsa da bazı durumlarda mükellefler gelirlerinin istisna ve muafiyet gibi nedenlerden dolayı vergiye tabi olup olmadığı konusunda şüpheye düşebilmektedir. Bu itibarla hukuki bir ihtilafın bulunduğu konularda mükelleflere -kural olarak- verdikleri beyannamelere ihtirazi kayıt koymak suretiyle dava açma hakkı tanınmıştır. Aksi takdirde mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin keyfî veya hukuka aykırı olduğunun ileri sürülebileceği etkin bir itiraz imkânı tanınmamış olacağından mülkiyet hakkı sahibine aşırı bir külfet yüklenmiş olur.292
289. 4731 sayılı kanunun 4/C maddesiyle eklenmiştir.
290. Dr. A. Bumin Doğrusöz, 31.10.2002 Dünya Gazetesi.
291. 20.01.1982 tarih ve 17580 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
292. Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 14.06.2017 tarih ve Esas No: 2017/24, Karar No: 2017/112
 
























































































   382   383   384   385   386