Page 515 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 515

Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ 515
 Bu anlamda 05.02.2010 tarih ve 5951 sayılı Kanunla 58 inci madde de düzenlenen hüküm ile “itirazda bulunan borçlu bu kanuna göre teminat gösterdiği takdirde takip muamelesi itirazlı borç miktarı için ve itiraz komisyonunca bu hususta karar verilinceye kadar durdurulur” hükmü kaldırıldığından ödeme emrine karşı yargılama süreci devam ederken bu süreçte tahsil dairesine teminat gösterilse dahi tahsilâta devam edilecektir.
Amme borçlusunun vergilendirmenin tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamasında idari işlemlere karşı vergi mahkemelerinde vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması halinde (ihtirazi kayıt hariç) yürütmenin durdurulması talebi olmaksızın tahsilat işlemlerini durdurur. Bu nedenle amme borçlusunun tarhiyata ilişkin hususlarda dava açması halinde tahakkuk işlemi kendiliğinden duracağından yani kesinleşme için yargı kararın beklenilmesi esas olduğundan ödevlinin haklılığı halinde ödeme emri tebliği ve haciz aşamalarına gelmeden takibat engellenmiş olacaktır.
Diğer bir ifade ile tahsilat aşamasına gelmeden vergi tarhiyatının geçersizliği dâhil olmak üzere vergilendirme hatası, hesap hatası, tebliğ usulleri gibi hususlarda usule ve esasa müteallik eksikliklerin yapıldığından bahisle dava açılabilir. Örneğin, mükellefiyette hata olması halinde işlem vergi mahkemesinde ileri sav olarak sunulabilir. Bu Safahatlarda yargısal işlemden geçen konular ise bir sonraki aşama olan tahsilât aşamasında ilgili savunmalar iddia olmaktan öte geçemez.
Keza, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27 inci maddesinin (4) numaralı bendine göre; ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir” denilmektedir.
Bu nedenle ödeme emri çıkartılmadan önce kamu alacağının esasına ilişkin hukuki sakatlıkla ilgili iddiaların zamanında dava konusu yapılması gerekir. Yargı denetiminden geçen ya da itirazsız kesinleşmiş konuların tekrar tahsilata ilişkin davalarda tarhiyata ve tebliğ usullerine ilişkin eksiklikler nedeniyle vergi mahkemelerinde itiraz konusu yapılması mümkün değildir.
Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan Vergi Mahkemeleri nezdinde itirazda bulunabilir. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır. Bu nedenle amme borçlusunun kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı ancak 3 itirazı ileri sürerek dava açma hakkı bulunmaktadır.




























































































   513   514   515   516   517