Page 57 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 57

Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ 57
 Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiyesini gerektiren hallerde ise takip işlemleri durdurulacak, terekenin tasfiyesini yürüten mercie takibi gereken amme alacakları bildirilecektir. (A.A.T.U.H.K Md.7/1)
4721 sayılı Kanunun 641 ve 681’inci maddelerinde ise; mirasçıların tereke borçlarından dolayı müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Ancak, bu sorumluluk mirasın paylaştırılmasından itibaren geçecek 5 yıllık sürede geçerli olup, bu sürenin bitiminden sonra mirasçılar miras hisseleri oranında miras bırakanın borçlarından sorumlu olacaklardır.
Mirasın tutulan defter mucibince kabulü halinde, mirasçı, deftere kaydedilmemiş olsa dahi amme alacağından mirastan kendisine düşen miktar ile mesuldür. Defter tutma muamelesinin devamı müddetince satış yapılamaz. Bunun yanında 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 590 ve 619’uncu maddeleri gereğince defter tutmaya karar verilmesi halinde, defter tutma işlemlerinin devam ettiği süre içinde terekeye dâhil mal varlıklarının satışı yapılamayacaktır.
 2017/3. Dönem Yeminli Mali Müşavirlik Sınavı Vergi Tekniği
Soru: Medeni Kanun hükümlerine göre mirasçıların;
1- Mirasın tutulan defter mucibince kabul veya reddetmeleri,
2- Mirasın resmi tasfiyeye tabi tutulmasını talep etmeleri,
3- Mirası kayıtsız ve şartsız kabul etmeleri, Hallerinde;
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca, murisin bu Kanun kapsamına giren amme borçları hakkında yapılacak takiplerde, alacaklı tahsil dairelerince izlenecek hukuki yolları, yasal dayanakları ile birlikte açıklayınız?
Cevap: Türk Medeni Kanunun 599’uncu maddesi uyarınca mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrıksı durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler. Medeni Kanunda mirasın korunmasına ilişkin hükümler de yer almaktadır. Bu kapsamda, mirasçılar yasal süreler içinde;
   























































































   55   56   57   58   59