Page 662 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 662

662 Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ
 Amme idaresinin amme borçlusunun iradesi dışında onun namıma ödeme yaparak zamanaşımının kesilmesini sağlaması kanuni değildir. Çünkü burada amme borçlusunun ödeme eylemi yoktur. Onun adına ve bilgisi dışında yapılmış bir ödeme söz konusudur. Amme idaresinin görevi zamanaşımı süresi içerisinde amme borçlusunu takip ederek alacağını tahsil etmesidir. Bu zaman içerisinde tahsil edilemeyen borçlunun takipsiz bırakılarak aciz durumda olduğunun kabul edilmesidir. Amme borçlusu kendi adına vezneye yatırılan küçük meblağlı paraların kendi iradesi ile ödenmediğinden bahisle dava açması ve bunu ispat etmesi pek tabi mümkündür. Amme borçlusu, malvarlığında ve gelirlerinde artış olmadığını resmi kurumlardan alacağı belgelerle pek tabi ispat edebilir. Amme idaresinin zamanaşımı süresi dışında 15-20 yıl gibi uzun zaman dilimlerinde takip ve tahsil etmeye çalıştığı alacaklar bu türden alacaklardır.
Bu bağlamda tahsili imkânsız hale gelmiş sorunlu alacakların tahsilinden vazgeçilmesi amme idaresinin daha etkin ve verimli çalışmasını sağlayacaktır. Bu alacakların cebri icra yöntemleri ile takibi verginin maliyetini artırmakta ve tahsilinden de sonuç alınamamaktadır. Buna paralel tahsili imkânsız alacakların takibinden vazgeçilmesi amme idaresini cari yılların alacaklarını takip etmesine olanak sağlayacak ve tahsilatı artıracaktır.
6183 sayılı Kanunun 102 inci maddesinde “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar... hükmü yer almaktadır. Aradan çok uzun süre geçmesi nedeniyle bu borcun tahsil edilip edilmediğinin tespit edilmesi imkânsızdır. Kaldı ki sözü edilen vergi borçları tahsil edilmemiş dahi olsa anılan kanun maddesi uyarınca tahsil zamanaşımına uğradığından bu vergi borçlarının tahsil edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan hacizden maksat ödevliyi cezalandırmak değil amme alacağını tahsil etmektir. Buna göre söz konusu vergi borçları tahsil edilemeyeceğinden dolayı hacze dayanak teşkil eden bir vergi borcu bulunmadığından gayrimenkul üzerindeki haczin kaldırılması gerekmektedir.597
Şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 07.07.2003 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, 22.11.2008 tarihinde ise her kamu alacağı için ayrı ayrı olmak üzere 1 kuruş ödeme yapıldığı söz konusu ödemelerin amme borçlusu tarafından yapıldığının kabulü iktisadi icaplara uygun düşmediği gibi hayatın olağan akışına göre normal bir durum da sayılamamıştır.598
597. İstanbul Defterdarlığının 05.04.2004 tarih ve B.07.4.DEF.0.34.19/7811 sayılı yazıları 598. Danıştay 3. Dairesinin 25.09.2012 tarih ve Esas No:2010/4340, Karar No:2012/3047
 




























































































   660   661   662   663   664