Page 219 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 219

Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ 219 10.3.1. Kan ve sıhri hısımlar arasındaki ivazlı tasarruflar
Bağışlama kelime anlamı olarak yardım, hibe, teberru gibi anlamlara gelmektedir. Bağışlama karşılığında para veya mal gibi herhangi bir çıkar veya değer olmadan para veya para ile temsil edilebilen değerlerin bir kimseye (gerçek veya tüzel kişi) verilmesidir. Bu kapsamda bağışlama, ivazsız intikal, hediye, hibe, yardım aynı anlamda kullanılan kelimelerdir.
6183 sayılı Kanunun 28/1 bendi hükmü gereğince; Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar, bağışlama hükmünde olup, aynı Kanunun 27 inci maddesinde öngörülen koşullarla hükümsüzdür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunda 17 inci maddesinde yer alan düzenlemelere göre, Biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy (kan) hısımlığı vardır. Kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur. Biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy hısımlığı; biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy hısımlığı vardır.
Aynı kanunun 18 inci maddesinde de, kayın hısımlığı düzenlenmiştir. Buna göre, eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın hısımları olur. Kayın hısımlığı, kendisini meydana getiren evliliğin sona ermesiyle ortadan kalkmaz.
Buna göre,
 Birinci derece kan hısımları; Anne, baba ve çocuklar;
 İkinci derece kan hısımları; Büyükbaba, büyük anne, torun ve kardeşler,
 Üçüncü derece kan hısımları ise, Dayı, amca, teyze, hala ve yeğendir.
 Birinci derece sıhri hısımlar, Eşinin annesi, eşinin babası,
 İkinci derece sıhri hısım ise, Eşinin kardeşleri (kayın, baldız, görümce), eşinin büyük annesi ve eşinin büyük babası olarak sayılmıştır.
Amme borcunu ödemeyen kişilerin malvarlığını kaçırmak ve gizlemek amacıyla akrabalar arasında tapuda ve sicilde ivazlı işlemler yaptığı uygulamada karşılaşılan durumlardır. İvazlı tasarrufun iptali davalarında amaç ise, borçlunun iyi niyet kurallarına aykırı davranmak suretiyle alacağın sonuçsuz kalmasını engelleme çabasına mani olmaktır.
 10.3. Bağışlama Sayılan Tasarruflar






















































































   217   218   219   220   221