Page 90 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 90

90 Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ
 Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır. (Madde 406)
Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesinde, “Tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir” hükmü bulunmaktadır.
Diğer taraftan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 363 üncü maddesinde “Sulh mahkemesi vesayet işlerini görmeye ehil olan bir reşidi, vasi tayin eder, 397 nci maddesinde “Vasi vesayeti altındaki kimsenin mallarını müdebbir bir müdür gibi idare eder.” denilmektedir.
Aynı Kanunun, “Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza” başlıklı 407 inci maddesinde “Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Bu bilgiler ışığında kısıtlılık nedeniyle kendisine vasi olarak atanan kişi Vergi Usul Kanunu’nun 10 ve 6183 Sayılı Kanunun mükerrer 35 inci madde hükmüne göre kanuni temsilci sayılacak ve amme borçlusu olarak muhatap kabul edilecektir.
3.1.1.5.3. Kısıtlı ve hükümlülere yapılan tebligat
213 sayılı Vergi Usul Kanununun kanuni temsilcilerin ödevi başlıklı 10. maddesinde de anlaşıldığı gibi küçük ve kısıtlılar mükellef olduklarında bunlara düşen görevler kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Küçük ve kısıtlılar temyiz kudretine haiz olmadığından, kendilerine yapılan tebliğ hukuken değer ifade etmez. Bu nedenle, bunlarla ilgili tebliğ, veli, vasi veya kayyım durumundaki kanuni temsilcilerine yapılır.
Vergi Usul Kanununun 95 inci maddesinde “mükellef yerine geçen veli, vasi veya kayyım gibi vergi sorumlusu birden fazla olursa, tebliğ bunlardan yalnız birine yapılabilir. Şayet tebliğin mevzuu olan işe ayrı bir vasi veya kayyım bakmakta ise, tebliğ bunlara yapılır.” denilmektedir.


























































































   88   89   90   91   92