Page 344 - VERGİ TEKNİĞİ
P. 344

344 Muharrem ÖZDEMİR - VERGİ TEKNİĞİ
3.3. Gecikme faizinin hesabında özellikli durumlar
3.3.1. Gecikme faizinin hesaplanmasında vade tarihi
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 112 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi oranının belirlenmesinde 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine atıfta bulunulmuştur. Gecikme zammı, tahakkuk etmiş ve tahsil aşamasındaki amme alacakları için geçerli olup, tahakkuk tarihinden ödemede bulunulan tarihi kadar gecikilen süre için hesaplanır.
Bunun yanında gecikme faizi vergilendirmenin tarh, tebliğ ve tahakkuk aşamaları için tahakkukun geciktirilmesi dolayısıyla öngörülen faizdir. Diğer bir ifade ile gecikme zammı muaccel hale gelmiş her çeşit kamu alacağına vade tarihini izleyen günden itibaren uygulandığı halde, gecikme faizi sadece re’sen, ikmalen ve idarece tarh edilen vergilerde uygulama alanı bulmaktadır; yani tarh edilmiş ve tahakkuk etmiş, ancak vadesinde ödenmemiş vergilere değil, hiç tarh edilmemiş veya eksik tarh edilmiş vergilere uygulanır.
Vergi Usul Kanununun 112 inci maddesi, re’sen, ikmalen veya idarece yapılan tarhiyatlarda dava konusu yapılmadan kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar, dava konusu yapılan vergilerde ise yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için, 6183 sayılı yasada belirtilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağını belirtmektedir.
Kanun hükmüne göre gecikme faizinin hesaplanmasında tarhiyatın dava konusu yapılması veya yapılmaması yanında tarhiyatın uzlaşma konusu yapılarak kesinleşmesine göre değerlendirmek gerekmektedir. Ancak gecikme faizinin hesaplanması ile ilgili olarak kanun metninde geçen aşağıdaki kavramların ne anlama geldiğini açıklamakta fayda görmekteyim.
a) Tarhiyat, Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir. (VUK Md.20),
b) Tebliğ, Vergi ödevlisine salınan vergi ve cezadan haberdar edilmesidir.
(VUK Md. 21)
c) Tahakkuk, Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir. (VUK Md.22)
 























































































   342   343   344   345   346