Page 121 - ÜSTADNAME
P. 121
Muharrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME 101

ve yevmiyelerin diğer Nezaret müfettişleri ile kıyaslandığında yüksek olarak kabul
edilebileceğini ifade etmişlerdir. Bunun aksini düşünenler ise, teftiş alanlarında dönen para
hacmi ve maliye denetiminin önemini de hesaba katıldığında müfettişlere ödenen paraların
makul karşılanabileceği savunmuşlardır.

Maliye Nazırı Cavit Bey’e göre ise, müfettişler üzerinden mali sistem oldukça disipline
edildiği ve hâlihazırda 50 olan müfettiş sayısının iddia edildiğinin aksine fazla olmadığını
ve yakın bir tarihte müfettiş sayısının 65-70 civarına çıkarılması gerektiğini belirtmiştir.

Konu ile yakından ilgilenen Maliye Nazırı Cavit Bey sözlerine devam ederek
Müfettişlerin yetiştirilmesi, seçim ve tayin yönetmelikleri ve örnek raporları noktalarında
meclisi bilgilendirmiş ve ithamlara cevap vermiştir. Bu kişilerin Fransa’da eğitildiği ve çok
çetin bir sınav ve kurs maratonundan sonra göreve başlatıldıklarını ve en küçük kusurları
bulunduğunda da görevlerine son verildiğini açıklamıştır. Son bir buçuk yıl içerisinde 640
maliye dairesinin teftişten geçirildiğini ve bu teftişler sonucunda, Defterdar, Muhasebeci
ve Mal müdürlerinin cezaya çarptırıldıklarını açıklamıştır. Bunun yanında;

Beş kişinin azledildiğini,
Dokuz kişinin işten el çektirildiğini,
Bir memurun maaşına el konulduğunu,
İki memurun kıdeminin düşürüldüğünü,
Birisinin emekliye ayrıldığı ve bir kısmına da uyarı cezasının verildiğini belirtmiştir.

Mekteb-i Âliye mezunu olup Fransa’da uzmanlık eğitimi alan müfettişlerin çok sert
çalışma prensipleri altında hizmet verdiğini hatırlatan Cavit Bey, en küçük bir müsamahada
müfettişlere görevden azil kadar çok ağır cezalar verildiğinin özellikle altını çizmiştir.

Maliye Müfettişliğinin konumu, gerek diğer nezaret personeli ile ilişkisi bakımından
gerekse de nezaretin en önemli harcama kalemlerinden birini oluşturması bakımından
gündemde kalmaya devam etmiştir. Müfettişler, talimatname gereğince teftiş bölgesindeki
tüm daireler üzerinde denetim hakkına sahipti ve müfettişler de bu kural doğrultusunda
hareket etmeye çalışmaktaydı. Ancak olaylar her zaman kâğıt üstündeki gibi gelişmiyordu.

Örneğin, Teberiya kazasında yapılan teftiş sonucunda Tapu kâtibi Bekir Bey ve Mal
müdürü muavini Zekeriya Efendi’ler hakkında hazineyi zarara soktukları gerekçesiyle
kanuni işlem yapılmasına karar verilmiş ancak Kaza Kaymakamı’nın müfettişlere kolaylık
değil tam tersine zorluk çıkarıp bir takım bilgileri vermekten kaçınması, Dâhiliye ve Maliye
Nezaretleri arasında yazışmalara yol açacak bir sorunun doğmasına neden olmuştur.86

86 Erkal TURAL. A.g.e.
   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126