Page 132 - ÜSTADNAME
P. 132
Muharrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME

Nazilli Kongresi de aynı şekilde hareket ederek Müfettişlerin en büyük organ olan Kongre
Genel Kurulu tarafından tayin olunmasını, onun gözetimi altında ve onun adına teftişte
bulunmasını benimsemiştir.
Nazilli Kongresi, müfettişleri suçlu buldukları Heyeti Milliye üye ve memurlarını işten
el çektirmeye ve yerlerine başkalarını atamağa yetkili kılmaktadır. Nitekim 17 Ekim 1914
(1330) tarihli Maliye Teftiş Nizamnamesi Maliye Müfettişlerine zimmet ve ihtilasları
görülen ve kasa mevcudunu, defatiri hesabiyesini iraeden, depo, ebniye ve saireyi küşattan
imtina eden veya muamelatında mühim suistimaller tesbit edilen bütün devlet memurlarını
işten el çektirme yetkisi tanımaktadır. Görülüyor ki, Nazilli Kongresi müfettişlere el
çektirme yetkisi tanırken, uzun yıllar Türk kamu hukukunda yer alan ve o günlerde de
yürürlükte bulunan idari usullere bağlı kalmış bulunmaktadır. Nazilli Kongresinin, mali
denetimle ilgili bir diğer kararı, teftiş usulüne ilişkin gerek Heyeti Milliye genel merkezinin,
gerekse şubelerin görevleri ve bunlar hakkında yapılacak teftişler, halen yürürlükte olan
kanun ve nizamlarına tabidir; şeklindeki karardır.
Hiç kuşkusuz teftişlerin halen yürürlükte olan kanun ve nizamlara tabi olacağına
değinilmekle, daha önce sözünü ettiğimiz 17 Ekim 1914 (1330) tarihli Maliye Teftiş Heyeti
Nizamnamesi’nden yararlanılacağı ve söz konusu nizamnamenin uygulanacağı ifade
edilmiştir. Zira o günlerde mali denetimle ilgili konuları kapsayan ve emredici hükümler
taşıyan tek metin Maliye Teftiş Heyeti Nizamnamesidir. Kongre’nin Heyeti Milliyelerce
silah altına çağırılanlardan 100 lira bağışta bulunanların kendi işleri ile uğraşmak üzere
üç ay süreyle silah altına alınmaması yolundaki kararını, o yıllarda yürürlükte olan
bedel usulüne benzetmek mümkündür. Bedel usulü, bazı şartları taşıyan askerlik çağına
gelmiş yurttaşların belirli miktarda para ödemeleri karşılığında askerlik hizmeti dışında
tutulmalarıdır. Ancak, askerlik hizmeti dışında tutulma geçici olmayıp, devamlıdır. Bedel
ödeyenler askerlik hizmetini yapmış sayılmaktadır. Oysa kongre, silahaltına çağırılanlardan
100 lira ödeyenlerin yalnızca üç ay süreyle silahaltına alınmamasını karara bağlamakta ve
bunların kendi işleri ile uğraşmaları öngörülmektedir. Kararın mali ve ekonomik iki yönü
vardır. Alınan 100 lira ile Kuvayi Milliye’ye gelir sağlamakta kendi işleri ile uğraşmalarının
öngörülmesiyle de, silah altına geçici süre alınmayanların bu süre içinde üretime katkıda
bulunmaları istenilmektedir. Heyeti Milliye’lerin bağış suretiyle elde edecekleri gelir
fazlasını derhal genel merkeze göndermelerinin karar altına alınması, günümüzün hazine
işlemlerine benzer bir para akımı sağlamak amacına dönüktür. İhtiyacından fazla gelir
elde eden heyeti milliyeler bunu geliri ihtiyacından az olan yerlere gönderecek, hizmetin
aksamasını ve ihtiyaçların zamanında giderilememesini önleyecektir.
Özetlemek gerekirse, Nazilli Kongresi çağdaş devlet yönetimine yakın bir yönetimi
gerçekleştirebilecek köklü ve ayrıntılı kararlar almış bulunmaktadır. Bu yönüyle, Kuvayi
Milliye’nin, gerçek bir halk ordusu şeklinde örgütlendiğini ve Kuvayi Milliye’yi yaşatan
halk kuruluşlarının çağdaş kamu yönetimi ve demokrasi ilkelerine uygun bir yönetime
sahip bulunduğunu ifade etmek gerekir.95

95 A. Müderrisoğlu, Kurtuluş Savaşı’nın Mali Kaynakları, Maliye Bakanlığı Ellinci Yıl Yayınları, 1974, s. 200 – 210. http://www.infolla.com/nazilli-kon-
gresinin-mali-kararlari
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137