Page 275 - ÜSTADNAME
P. 275
Muharrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME 255
2.4.2.3.2. İstanbul Varidat Tetkik Memuru Hamit Bey
Varidat tetkik memurları ile Defterdarlar arasında yaşanan sorunlar sadece Bursa iline
münhasır değildir. Aynı olay İstanbul’da da yaşanır. Varidat tetkik memuru Hamit Bey ile
Defterdar Şefik Bey arasındaki husumet sürgünle de kalmaz. Yaptığı bir vergi incelemesi
nedeniyle rüşvet almakla itham edilir ve Hakkâri Gevar’a sürülür.
Varidat tetkik memuru Hamit Bey, 1929 yılında İstanbul Defterdarlığında görev yapar.
Hamit Bey, iyi bir yüksek eğitim almıştır. Darülfünun Hukuk Fakültesi ve Ticaret Mekteb-i
Alisinden mezundur. 1926 yılında kazanç vergisinin yürürlüğe girmesi ile birlikte maliye
memurlarına yeni mali kanunları, defteri ticari ve muhasebe dersleri vermiştir. Harf
devriminden önce Latin alfabesini kullanmış ve 1928 yılında kabul edilen Türk harflerinin
maliye memurlarına öğretilmesinde görev almıştır.294 Hamit Bey, vergi inceleme görevinde
başarılıdır. İzmit Gölcük’te yavuz zırhlarını tamir etmekte olan Fransız Sent Nazer Şirketi
nezdinde tetkikat neticesinde kazanç vergisinin eksik beyanından mütevellit senevi yirmi
bin lirayı mütecaviz varidat eylemiş ve rapor İzmit Defterdarlığı’na gönderilmiştir. Bunun
yanında Belçika Bankasının incelenmesi sonucunda, bu bankanın örtülü olarak kazancı
gizlediği tespit edilerek matrah farkı ortaya çıkarılmış ve hazineye iki yüz bin lirayı aşan
tutarda kazanç vergisi girişi sağlanmıştır. Yine bir uluslararası şirket olan ARKOS limited
şirketinin incelemesi sonucunda iki yüz bin lira kazanç ve tüketim vergisi farkı ortaya
koymuştur.
Ancak, İstanbul’da kendisine intikal eden bir vergi incelemesi dosyası nedeniyle başı
ağrır. Olay şu şekilde cereyan eder: ‘Varlıklı bir yahudi tüccar olan Salamya ROSO ile
şekerci namıyla meşhur Nurettin Bey ortak olurlar. Bu ortaklık çok uzun sürmez. Bir zaman
sonra Nurettin Bey ortağı Salamya ROSO’yu kazanç vergisini eksik bildirdiğinden bahisle
İstanbul Defterdarlığına ihbar eder. Okul arkadaşı ve yakın dostu İstanbul Defterdarı Şefik
Bey, Nurettin Bey’in tanıdığıdır. İstanbul Defterdarı bu yakınlık sebebi ile ihbar dosyasını
gizli emirle varidat tetkik memuru Hamit Bey’e intikal ettirir. O zamanlar İstanbul’da 50
varidat tetkik memuru vardır. Ancak içlerinde en cevvalleri Hamit Bey’dir. Hamit Bey, ihbar
evrakını tetkik eder ve düzenlediği raporu Defterdarlığa sunar. Ancak yakın arkadaşının
ihbarı üzerine başlatılan tahkikat üzerine Defterdar, Hamit Beyi matrahı düşük göstermekle
itham ederek yazdığı cezayı az bulur ve bunun sebebi olarak da Salamya ROSO’dan rüşvet
almasına bağlar. Defterdar Şefik Bey, durumu hiçbir araştırma ve soruşturma yapmadan
Maliye Müsteşarlığa bildirir Müsteşar Ali Rıza REYMEN Bey, “Defterdar Şefik Bey’e hak
vererek bu memur hırsızdır. Bize vasıl olan malumat bunu intaç etmiştir. Onun içindir ki,
oradan uzaklaştırmak gayesiyle tayini Hakkâri Gevar (Yüksekova) ilçesine sürgün edilir.
Bazı işler vardır ki, kanunen tespiti mümkün değildir” şeklinde durumu açıklar.
294 Murat KORALTÜRK, Cem ÇETİN. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyeleri. Bir Devlet Memurunun 1930’ların Türkiye’sindeki Hukuk Mücadelesi.
https://kebikecdergi.files.wordpress.com/2012/07/24_koralturk-cetin1.pdf
2.4.2.3.2. İstanbul Varidat Tetkik Memuru Hamit Bey
Varidat tetkik memurları ile Defterdarlar arasında yaşanan sorunlar sadece Bursa iline
münhasır değildir. Aynı olay İstanbul’da da yaşanır. Varidat tetkik memuru Hamit Bey ile
Defterdar Şefik Bey arasındaki husumet sürgünle de kalmaz. Yaptığı bir vergi incelemesi
nedeniyle rüşvet almakla itham edilir ve Hakkâri Gevar’a sürülür.
Varidat tetkik memuru Hamit Bey, 1929 yılında İstanbul Defterdarlığında görev yapar.
Hamit Bey, iyi bir yüksek eğitim almıştır. Darülfünun Hukuk Fakültesi ve Ticaret Mekteb-i
Alisinden mezundur. 1926 yılında kazanç vergisinin yürürlüğe girmesi ile birlikte maliye
memurlarına yeni mali kanunları, defteri ticari ve muhasebe dersleri vermiştir. Harf
devriminden önce Latin alfabesini kullanmış ve 1928 yılında kabul edilen Türk harflerinin
maliye memurlarına öğretilmesinde görev almıştır.294 Hamit Bey, vergi inceleme görevinde
başarılıdır. İzmit Gölcük’te yavuz zırhlarını tamir etmekte olan Fransız Sent Nazer Şirketi
nezdinde tetkikat neticesinde kazanç vergisinin eksik beyanından mütevellit senevi yirmi
bin lirayı mütecaviz varidat eylemiş ve rapor İzmit Defterdarlığı’na gönderilmiştir. Bunun
yanında Belçika Bankasının incelenmesi sonucunda, bu bankanın örtülü olarak kazancı
gizlediği tespit edilerek matrah farkı ortaya çıkarılmış ve hazineye iki yüz bin lirayı aşan
tutarda kazanç vergisi girişi sağlanmıştır. Yine bir uluslararası şirket olan ARKOS limited
şirketinin incelemesi sonucunda iki yüz bin lira kazanç ve tüketim vergisi farkı ortaya
koymuştur.
Ancak, İstanbul’da kendisine intikal eden bir vergi incelemesi dosyası nedeniyle başı
ağrır. Olay şu şekilde cereyan eder: ‘Varlıklı bir yahudi tüccar olan Salamya ROSO ile
şekerci namıyla meşhur Nurettin Bey ortak olurlar. Bu ortaklık çok uzun sürmez. Bir zaman
sonra Nurettin Bey ortağı Salamya ROSO’yu kazanç vergisini eksik bildirdiğinden bahisle
İstanbul Defterdarlığına ihbar eder. Okul arkadaşı ve yakın dostu İstanbul Defterdarı Şefik
Bey, Nurettin Bey’in tanıdığıdır. İstanbul Defterdarı bu yakınlık sebebi ile ihbar dosyasını
gizli emirle varidat tetkik memuru Hamit Bey’e intikal ettirir. O zamanlar İstanbul’da 50
varidat tetkik memuru vardır. Ancak içlerinde en cevvalleri Hamit Bey’dir. Hamit Bey, ihbar
evrakını tetkik eder ve düzenlediği raporu Defterdarlığa sunar. Ancak yakın arkadaşının
ihbarı üzerine başlatılan tahkikat üzerine Defterdar, Hamit Beyi matrahı düşük göstermekle
itham ederek yazdığı cezayı az bulur ve bunun sebebi olarak da Salamya ROSO’dan rüşvet
almasına bağlar. Defterdar Şefik Bey, durumu hiçbir araştırma ve soruşturma yapmadan
Maliye Müsteşarlığa bildirir Müsteşar Ali Rıza REYMEN Bey, “Defterdar Şefik Bey’e hak
vererek bu memur hırsızdır. Bize vasıl olan malumat bunu intaç etmiştir. Onun içindir ki,
oradan uzaklaştırmak gayesiyle tayini Hakkâri Gevar (Yüksekova) ilçesine sürgün edilir.
Bazı işler vardır ki, kanunen tespiti mümkün değildir” şeklinde durumu açıklar.
294 Murat KORALTÜRK, Cem ÇETİN. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyeleri. Bir Devlet Memurunun 1930’ların Türkiye’sindeki Hukuk Mücadelesi.
https://kebikecdergi.files.wordpress.com/2012/07/24_koralturk-cetin1.pdf