Page 25 - ÜSTADNAME
P. 25
arrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME 5
Şimdi padişahımız olan, sultanların en büyüğü, hakanların en şereflisi, Allah’ın kulların
yardımcısı ve Allah’ın ülkelerini koruyan, Allah için gaza eden, Mekke ve Medine gibi
kutsal şehirlere hizmet götüren, Sultan Süleyman Han, -Allah O’nun kudretini daim kılsın-
bu fakire veziriazamlık makamını verdiği zaman, bazı töre ve yasaları, Divan-ı Hümayunun
kanunlarını evvelce gördüklerine aykırı olarak perişan halde bulduğumdan, veziriazamlık
hizmetine gelen kardeşlerime hediye olsun diye, veziriazamlık adabını ve veziriazamlığa
gerekli olan önemli şeyleri toplayıp bu kitapçığı yazıp ona Asafnâme adını verdim. Ta ki
veziriazamlığa getirilen kardeşlerim okudukça bu fakire dua ederler. Ve bu kitapçığı dört
bölüme ayırdım.
Birinci Bölüm, Veziriazamın davranış ve hareketleri ve ahlakı nasıl olmalıdır; padişah
ile münasebetleri nasıl yürütmelidir ve halk ile olan ilişkileri nasıl olmalıdır, bunları bildirir.
İkinci Bölüm, Sefer (savaş) ile ilgili tedbirleri (önlemleri) açıklar.
Üçüncü Bölüm, Hazine (maliye) ile ilgili tedbirleri açıklar.
Dördüncü Bölüm, Reaya (halk) ile ilgili tedbirleri açıklar.
Bu aciz, vezirliğe geldiğimde yüce Divan’ın halini hayli perişan buldum ve yedi
yıl tedbirler alarak, mümkün mertebe düzene soktum. Daha sonra, bazı münafıklar ve
çekemeyenler, kalplerinde hastalık olanlar- saadetli padişahımıza, güya cürmümüze ait bazı
konularda aleyhimize dedikodu yapınca, kadınlara boyun eğmeyip, onların hilelerinden
uzak olmak için, veziriazamlıktan kendi isteğimle ayrıldım. Ve Edirne’de çiftliğime
gittim. Yalnızlık köşesinde gönül rahatlığı içerisinde, Allah’a yakın olmaya çalıştım.
Dünyanın nimetleri geçici ve ölümlüdür. Gafil olmayan akıllı bir insan için istirahati,
yalnızlık köşesinde bağ ve bahçeleri seyretmede bulmak yeğdir. Yardımcımız ve kendisine
güvendiğimiz Hak Teâlâ, Osmanoğulları’nın yasalarını ve yöntemlerini, zamanın korku ve
tehlikesinden ve düşmanların kötü gözünden saklaya. Âmin.
1.2.1. Veziriazamın Ahlakı ve Adabı Nasıl Olmalıdır ve Âlemin Koruyucusu
Padişah ile Veziriazam Nasıl Muamelede Bulunmalıdır
1.2.1.1. Padişah Nasıl Olmalıdır
Evvela Veziriazam olan kimsede garaz (kötü niyet) bulunmamalıdır. Her şeyi Allah
için, Allah yolunda ve Allah rızası için yapmalıdır. Zira bunun üstünde bir mertebe daha
yoktur ki, ona ulaşabilsin. Hak sözü padişaha çekinmeden söylemelidir. Erkânı Allah’a
şahit olarak göstermelidir.
Padişahla veziriazam arasındaki sırları değil dışarıdan olanlar diğer vezirler bile
bilmemelidir. Bir defasında, sultanların adalet, savaş ve cömertlikte en seçkini ve saltanat
meydanının önde gelen aslanı, merhum Sultan Selim’in saltanatı zamanında Mal Defterdarı
iken, akıl ve anlayışına güvenildiği ve itimat edildiği için padişahın himmetiyle, kendisine
veziriazamlık verilen, merhum Piri Paşa, gizli bir konuyu görüşmek için, ikindi vaktinde
padişaha vardığında, o mübarek ve neşeli vakitte, padişah ile uzun bir vakit görüşmüştü.
Şimdi padişahımız olan, sultanların en büyüğü, hakanların en şereflisi, Allah’ın kulların
yardımcısı ve Allah’ın ülkelerini koruyan, Allah için gaza eden, Mekke ve Medine gibi
kutsal şehirlere hizmet götüren, Sultan Süleyman Han, -Allah O’nun kudretini daim kılsın-
bu fakire veziriazamlık makamını verdiği zaman, bazı töre ve yasaları, Divan-ı Hümayunun
kanunlarını evvelce gördüklerine aykırı olarak perişan halde bulduğumdan, veziriazamlık
hizmetine gelen kardeşlerime hediye olsun diye, veziriazamlık adabını ve veziriazamlığa
gerekli olan önemli şeyleri toplayıp bu kitapçığı yazıp ona Asafnâme adını verdim. Ta ki
veziriazamlığa getirilen kardeşlerim okudukça bu fakire dua ederler. Ve bu kitapçığı dört
bölüme ayırdım.
Birinci Bölüm, Veziriazamın davranış ve hareketleri ve ahlakı nasıl olmalıdır; padişah
ile münasebetleri nasıl yürütmelidir ve halk ile olan ilişkileri nasıl olmalıdır, bunları bildirir.
İkinci Bölüm, Sefer (savaş) ile ilgili tedbirleri (önlemleri) açıklar.
Üçüncü Bölüm, Hazine (maliye) ile ilgili tedbirleri açıklar.
Dördüncü Bölüm, Reaya (halk) ile ilgili tedbirleri açıklar.
Bu aciz, vezirliğe geldiğimde yüce Divan’ın halini hayli perişan buldum ve yedi
yıl tedbirler alarak, mümkün mertebe düzene soktum. Daha sonra, bazı münafıklar ve
çekemeyenler, kalplerinde hastalık olanlar- saadetli padişahımıza, güya cürmümüze ait bazı
konularda aleyhimize dedikodu yapınca, kadınlara boyun eğmeyip, onların hilelerinden
uzak olmak için, veziriazamlıktan kendi isteğimle ayrıldım. Ve Edirne’de çiftliğime
gittim. Yalnızlık köşesinde gönül rahatlığı içerisinde, Allah’a yakın olmaya çalıştım.
Dünyanın nimetleri geçici ve ölümlüdür. Gafil olmayan akıllı bir insan için istirahati,
yalnızlık köşesinde bağ ve bahçeleri seyretmede bulmak yeğdir. Yardımcımız ve kendisine
güvendiğimiz Hak Teâlâ, Osmanoğulları’nın yasalarını ve yöntemlerini, zamanın korku ve
tehlikesinden ve düşmanların kötü gözünden saklaya. Âmin.
1.2.1. Veziriazamın Ahlakı ve Adabı Nasıl Olmalıdır ve Âlemin Koruyucusu
Padişah ile Veziriazam Nasıl Muamelede Bulunmalıdır
1.2.1.1. Padişah Nasıl Olmalıdır
Evvela Veziriazam olan kimsede garaz (kötü niyet) bulunmamalıdır. Her şeyi Allah
için, Allah yolunda ve Allah rızası için yapmalıdır. Zira bunun üstünde bir mertebe daha
yoktur ki, ona ulaşabilsin. Hak sözü padişaha çekinmeden söylemelidir. Erkânı Allah’a
şahit olarak göstermelidir.
Padişahla veziriazam arasındaki sırları değil dışarıdan olanlar diğer vezirler bile
bilmemelidir. Bir defasında, sultanların adalet, savaş ve cömertlikte en seçkini ve saltanat
meydanının önde gelen aslanı, merhum Sultan Selim’in saltanatı zamanında Mal Defterdarı
iken, akıl ve anlayışına güvenildiği ve itimat edildiği için padişahın himmetiyle, kendisine
veziriazamlık verilen, merhum Piri Paşa, gizli bir konuyu görüşmek için, ikindi vaktinde
padişaha vardığında, o mübarek ve neşeli vakitte, padişah ile uzun bir vakit görüşmüştü.