Page 237 - ÜSTADNAME
P. 237
Muharrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME 217

Maliye Müfettişlerinin eskisi veya yenisi fark etmemiş hepsi bir ortak noktada birleşmiş
ve Maliye Teftiş Kurulu kapatılmamalı tezini kamuoyuna işlemeye çalışmışlar. Bu noktada
yazılı ve görsel basın en etkin şekilde kullanılmış ve kaleme alınan yazılarla kamuoyu
ikna edilmiştir. Bu dezenformasyon ile Türkiye Cumhuriyetinin en güçlü iktidarına Meclis
gündemine gelen vergi denetiminde tek çatı tasarısını geri çektirme veya kadük bıraktırmak
zorunda bırakmıştır. Kanımca bu durum bürokratik oligarşinin siyaset kurumlarına
üstünlüğü olarak değerlendirilmelidir.

1.1.12. 2011 Dönemi Sonrası: Arz-ı Veda / Arz-ı Ağlama
1.1.12.1. Arz-ı Veda

Maliye Teftiş Kurulunun kapatılması veya lağvedilmesi münhasıran 2011 yılında ele
alınan bir konu olmayıp tarihsel altyapı ve gerekçeleri bulunmaktadır. Bu konu öncelikle
Teftiş Heyetinin kuruluşunun en başlarında yani 25 Haziran 1330 miladi takvime göre
1914 yılında Mamuretülaziz (Elazığ) Mebusu Mehmet Sait paşa tarafından Meclisi
Mebusan’da240 şöyle dile getirilmiştir.

… Fakat bunlar bir vazife görmüyorlar. Çünki hayvana binemiyorlar. Araba veya fayton
bulabilirlerse teftişe çıkıyorlar. Şimdi zatıâlinizden istirham ediyorum. Bizim Vilayette bir
Pütürge kazası ve civarında bir de Nahiyesi vardır. Buralarda birtakım aşiretler vardır.
Bunlar “men sabere zafere” al sana bir ilmühaber diye tahsildarlar mühür kazdırmışlar.
Resmi mühürdür diye, birtakım paralar tahsil etmişler. Bu Müfettişler bunları teftiş etmeli,
köylüyle temasta bulunmalı. Bu zavallıların haline bakmalı, onlar ne vermişler, tahsildarlar
ne almışlar? pütürge’de Zaptiyeler hala dönüp dolaşıyorlar. Ahalide kendilerine karşı, ben
vergimi vermişim diye muhalefette bulunuyorlar. Birkaç tarafta böyle mükerrer vergiler
alınmıştır. Bunlara hiç bakılmıyor. Hâlbuki Müfettişler, merkezi vilayette oturuyorlar.
Merkezi vilayette ne iş var, ne güç var. Köylere gitmek, ahali ile temasta bulunmak bunların
vazifesi değil mi? Mesela köylüler ne vermiş, tahsildarlar ne tahsil etmiş, anlamaları icap
etmez mi? Tahsildarlar ne almışlar, ne vermişler, onu bildikleri yok. Beş bin kuruş alıyorlar.

Kerkük Mebusu Hamza Bey’de Maliye Müfettişleri ile ilgili düşüncelerini menfi olarak
dile getiren bir diğer isimden biridir.241 Bendeniz, müfettişlerin isimlerini iki senedir yalnız
bütçede görüyorum. Bir livada mal memuru işten men ediliyor ve liva ahvali maliyesi
hakkında şikâyetler görülüyor. Müfettişler o livaya girmiyor. Eğer müfettişlerden maksat
yalnız müfettişlerin isimlerinin bütçede görülmesi ise o başka. Bendeniz görüyorum ki o
müfettişler üç seneden beri o livaya gelmezler. Maliye Nezaretinden soruyorum, izahat
versinler’ diye serzenişte bulunuyor.

240 Meclisi Mebusan t:28 25 Haziran 1330 (1914) C:2
241 Meclisi Mebusan t: 60 2 Mart 1334 (1918) C:1
   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242