Page 238 - ÜSTADNAME
P. 238
Muharrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME

Halep Mebusu Mehmet Bahaeddin Bey, Maliye Müfettiş ve muavinleri hakkında bazı
mütalaatta bulunmak ister. Mebusa göre, ‘Halep’te üç müfettiş vardır. Bu üç müfettiş,
tahsildarların hesabatını birkaç defa tetkik neticesinde bir ihtilasları tebeyyün etmediği
halde, muahharan bunlar, 1200 kusur lirayı ihtilas ederek kaçarlar. Kaçtıktan sonra
Maliye Müfettişleri hesabata bakarlar, ihtilas ettikleri anlaşılır. Bunları Humus’ta tutarlar.
Merkez-i Vilâyete getirirler, yine orada memûrîn-i mâliyyenin ehemmiyet vermemeleri
üzerine salıverirler. Bunlar tekrar kaçarlar, ikinci defa Beyrut vilâyetinde tutarlar. Tekrar
mahfuzen Halep’e getirirler. Üç maliye müfettişi bir Meclis-i Vilâyette bulunduğu halde
üç tahsildarın böyle bir meblağ-ı azîmi ihtilas ederek kaçmaları, bu maliye müfettişlerinin
adem-i vücutlarını, yani vücutlarının lüzumu olmadığını delalettir’. Bunun için müfettişlerin
lağvını veyahut muktedir, vazifeşinas, bihakkın müdekkik Müfettişler tayinini teklif eder’

Hama mebusu Halit el-Berazi Efendi de, müfettişlerin hal ve hareketlerinden
rahatsızlığını dile getirmekten geri kalamayarak düşüncelerini şu sözlerle ifade eder:
‘Malûm-u âlînizdir ki irtikâp yalnız rüşvet almaktan ibaret değildir. İstikametle beraber
müstakim-ül’- ahlâk vel’etvâr bulunmak elzemdir. Maatteessüf Maliye Müfettişlerinden
bazısı-ki, bittabi hepsine teşmil edemem- aralarında muhterem zevat vardır, bu hasâilden
azadedirler. Gittikleri mahallerde işret ve sefâhatla meş¬gul oluyorlar. İçlerinden birisi
birtakım halatta bulunuyor ki, Heyete-i Aliyyeniz huzurunda sarâhatan söylemekten hayâ
ederim. Maazâlik, şimdilik bu husus hakkında yalnız Nazır Beyin nazar-ı dikkatlerini
celbederim ve isterlerse kendilerine şifahen söylerim.’ diye durumu özetler.

Trabzon Mebusu Servet Bey de, Maliye Müfettişlerinin fazla yevmiye aldıklarından
bahisle bu tartışmaya dâhil olur ve ‘Bizde yalnız Maliye Nezaretindeki müfettişler sair
devair müfettişlerinden fazla bir hakka maliktirler. Hele Maarif Nezâreti nazar-ı dikkate
alınınca, bu hak, Maliye Nezaretinde tezâuf ediyor. Zira Maarif Nezaretinin müfettişleri
ne harcırah alırlar, ne de yevmiye alırlar. Maaşlarını sarfederek vazife-i teftişiyyelerini
ifa ederler Hâlbuki sair nezaretlerin müfettişleri harcırah alıyorlar. Meselâ Maliye
Nezaretinin müfettişleri hem harcırah alırlar, hem de yevmiye alırlar. Bendeniz Maliye
Nezaretine intihap edilen müfettişlerin vukuf-u ilmîlerine itiraz etmeyeceğim. Çünkü
o müfettişlerin nasıl intihap edildiklerini pek âlâ biliyorum. Hakikaten iyi bir imtihan
geçiriyorlar. Bu memuriyete malûmat ve evsaf-ı lâzimeyi hâiz adamlar intihap ediliyorlar,
onu da takdir ediyorum. Onun için bendeniz Maliye Müfettişlerinin harcırahlarına itiraz
etmeyeceğim; fakat yevmiyelerine itiraz edeceğim. Nazır Beyefendi ya harcırahlarını
veyahut yevmiyelerini tenzil etsin yahut bendenizi ikna etsinler’ şeklinde itiraz eder.

Niğde Mebusu Muhittin Efendi de Maliye Müfettişlerinden çok fayda elde
edilemediğinden dert yanmakta ve sözlerine şöyle devam etmektedir: ‘Maliye Müfettişlerine
verilen maaş nispetinde kendilerinden fayda görüldüğüne kail olanlardan değilim. Zira
memûrîn-i maliyye’den vazifesini suiistimal edenler gerekse emvâl-i maliyyeyi ihtilas
edenlerin yüzde doksan beşi, ahalinin vuku bulan ihbarı ve telgrafla vuku bulan ısrarları
   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242   243