Page 363 - ÜSTADNAME
P. 363
Muharrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME 343
3.4.7. Siyaset, Denetim ve Gelirler Kontrolörleri İlişkisi
3.4.7.1. Gelirler Kontrolörleri ve Doğan Holding
Gelirler Kontrolörleri, 1970’li yıllardan 2000’li yıllara kadar çok başarılı performans
ortaya koydukları söylenemez. Örneğin, Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar hiçbir
gelirler kontrolörü İstanbul Defterdarı ve Gelirler Genel Müdürü makamına gelememiştir.
Ancak bu makamların yardımcılıklarına atanabilmişlerdir. Bu çerçevede sözü edilen
makamlara da vergi kontrol memuru unvanını taşıyan üstadlarımızın da gelememesi de
ayrı bir başarısızlık örneğidir.
Gelirler Kontrolörleri, 2000’li yıllardan sonra denetim gücünü etkin kullanılmasından
sonra parlayan yıldız olmaya yolunda emin adımlarla ilerlemişlerdir. Ancak bu parlama ve
öne çıkma liyakattan ziyade farklı yönlerden olduğu kanısı uyandırmaktadır.
Gelirler kontrolörlerinin vergi denetimini bir silah olarak kullanıldıkları şüphesi ve
tespiti muhalefet partisi tarafından çok sık dile getirilmiştir. Objektif olarak değerlendirmek
gerekirse, büyük holding ve kamuoyuna mal olmuş şirketler hakkında düzenlenen vergi
inceleme raporlarının çok sıhhatli olduğu görüşünde değilim.
Gelirler Kontrolörlerinin siyasileştiği ve siyasi baskı ile vergi denetimi yapıldığı tezi
öncelikle, Mersin Milletvekili Ali Rıza ÖZTÜRK tarafından Maliye Bakanı Mehmet
ŞİMŞEK’e 7/9856 Esas numarası ile soru önergesi ile sorulmuştur. Bu meyanda Bakanlık
verdiği cevapta, konunun özel bir inceleme olmadığını, denetimin siyasi baskı aracı olarak
kullanılmadığı ifade edilerek gelirler kontrolörlerini töhmet altında bırakan açıklamalarına
şu yanıt verilmiştir:
‘Tüm vergi denetim elemanlarında olduğu gibi gelirler kontrolörleri de yazılı ve
sözlü zor bir sınav sürecinden geçerek stajyer gelirler kontrolörü olarak mesleğe kabul
edilmektedir. Daha sonra yoğun bir eğitimi kapsayan 3 yıllık stajyerlik dönemi sonunda
yapılmış olan sayısız sınavdan geçmiş halde yetki ve yeterlik sınavını da vermiş olarak
gelirler kontrolörlüğüne atanırlar. Görev yaptıkları süre içinde de periyodik olarak
çeşitli eğitimlere tabi tutulmaktadırlar. Vergi incelemeleri vergi incelemesine yetkili
tek denetim elemanı tarafından yapılabileceği gibi incelemenin ekip olarak yapılması
da rutin bir işlemdir. Vergi inceleme elemanları görevlerini tarafsız, bağımsız ve vergi
kanunları çerçevesinde yerine getirmektedir. İlgili yasa ve yönetmelikler ile denetim
birimlerinin uzun yıllara dayanan çalışma sistemi dışarıdan herhangi bir müdahaleye
imkân tanımamaktadır. Dolayısıyla, Doğan Medya Holding hakkında söz konusu vergi
incelemelerini yapan vergi denetim elemanlarının tarafsızlığından ve mesleki kıdem
ve liyakatlerinden şüphe edilmemesi gerekir. Ayrıca, yapılan incelemeler sonucu
düzenlenen raporlar uygulamaya konulmadan önce mesleklerinde belli deneyim ve
birikime sahip olan ve gelirler kontrolörlerinden oluşan Rapor Okuma Komisyonlarınca
mevzuata ve uygulamalara uygunluğu değerlendirildikten soma işleme konulmaktadır.
3.4.7. Siyaset, Denetim ve Gelirler Kontrolörleri İlişkisi
3.4.7.1. Gelirler Kontrolörleri ve Doğan Holding
Gelirler Kontrolörleri, 1970’li yıllardan 2000’li yıllara kadar çok başarılı performans
ortaya koydukları söylenemez. Örneğin, Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar hiçbir
gelirler kontrolörü İstanbul Defterdarı ve Gelirler Genel Müdürü makamına gelememiştir.
Ancak bu makamların yardımcılıklarına atanabilmişlerdir. Bu çerçevede sözü edilen
makamlara da vergi kontrol memuru unvanını taşıyan üstadlarımızın da gelememesi de
ayrı bir başarısızlık örneğidir.
Gelirler Kontrolörleri, 2000’li yıllardan sonra denetim gücünü etkin kullanılmasından
sonra parlayan yıldız olmaya yolunda emin adımlarla ilerlemişlerdir. Ancak bu parlama ve
öne çıkma liyakattan ziyade farklı yönlerden olduğu kanısı uyandırmaktadır.
Gelirler kontrolörlerinin vergi denetimini bir silah olarak kullanıldıkları şüphesi ve
tespiti muhalefet partisi tarafından çok sık dile getirilmiştir. Objektif olarak değerlendirmek
gerekirse, büyük holding ve kamuoyuna mal olmuş şirketler hakkında düzenlenen vergi
inceleme raporlarının çok sıhhatli olduğu görüşünde değilim.
Gelirler Kontrolörlerinin siyasileştiği ve siyasi baskı ile vergi denetimi yapıldığı tezi
öncelikle, Mersin Milletvekili Ali Rıza ÖZTÜRK tarafından Maliye Bakanı Mehmet
ŞİMŞEK’e 7/9856 Esas numarası ile soru önergesi ile sorulmuştur. Bu meyanda Bakanlık
verdiği cevapta, konunun özel bir inceleme olmadığını, denetimin siyasi baskı aracı olarak
kullanılmadığı ifade edilerek gelirler kontrolörlerini töhmet altında bırakan açıklamalarına
şu yanıt verilmiştir:
‘Tüm vergi denetim elemanlarında olduğu gibi gelirler kontrolörleri de yazılı ve
sözlü zor bir sınav sürecinden geçerek stajyer gelirler kontrolörü olarak mesleğe kabul
edilmektedir. Daha sonra yoğun bir eğitimi kapsayan 3 yıllık stajyerlik dönemi sonunda
yapılmış olan sayısız sınavdan geçmiş halde yetki ve yeterlik sınavını da vermiş olarak
gelirler kontrolörlüğüne atanırlar. Görev yaptıkları süre içinde de periyodik olarak
çeşitli eğitimlere tabi tutulmaktadırlar. Vergi incelemeleri vergi incelemesine yetkili
tek denetim elemanı tarafından yapılabileceği gibi incelemenin ekip olarak yapılması
da rutin bir işlemdir. Vergi inceleme elemanları görevlerini tarafsız, bağımsız ve vergi
kanunları çerçevesinde yerine getirmektedir. İlgili yasa ve yönetmelikler ile denetim
birimlerinin uzun yıllara dayanan çalışma sistemi dışarıdan herhangi bir müdahaleye
imkân tanımamaktadır. Dolayısıyla, Doğan Medya Holding hakkında söz konusu vergi
incelemelerini yapan vergi denetim elemanlarının tarafsızlığından ve mesleki kıdem
ve liyakatlerinden şüphe edilmemesi gerekir. Ayrıca, yapılan incelemeler sonucu
düzenlenen raporlar uygulamaya konulmadan önce mesleklerinde belli deneyim ve
birikime sahip olan ve gelirler kontrolörlerinden oluşan Rapor Okuma Komisyonlarınca
mevzuata ve uygulamalara uygunluğu değerlendirildikten soma işleme konulmaktadır.