Page 44 - ÜSTADNAME
P. 44
Muharrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME

2.2.1.3. Her Durumda Doğru Söz Söylemek

Veziri azam, doğru sözü şanı yüksek padişahtan çekinmeyip ve saklamayıp söylemelidir.
Ve cümleye lazım olan hak sözü gerektiği yerde söylemede ihmal göstermemeli hele de hiç
gizlememelidir. Zira Peygamber efendimiz, ‘sadakanın en iyisi hak sözdür’ buyurmuşlardır.
Nerede olursa olsun hak sözü söylemekten çekinmemek gerekir.

Bulunmaz bu sevabı bir âdem
Günde bin akçe ger vire nafaka
Söyle hakkı yerinde etme süküt
Hak söz oldu çu efdal-i sadaka

2.2.1.4. Sır Saklamak

Veziri azam padişahla olan işlerine ve sırlara ilişkin konularda değil dıştakiler öteki
vezirler bile bilgi sahibi olmamaları gerekir. Padişahlara hizmetin en büyüğü sırrı açığa
vurmamaktır. Yakınların sırrını mutlaka saklamak güzel ahlak örneklerindendir. Ve kendi
sırlarını bile kimseye açmamalıdır. Zira ‘sırrını gömleğinden dahi sakla’ demişlerdir.
Ve yine ‘bir söz iki dudak arasından çıkmıştır, elbette herkese yayılır’ demişlerdir. Sır
saklamada çok dikkatli olmak herkes için en önemli işlerdendir.

Sır, başarılı ile başarısızlık arasındaki ince çizgidir. Bunu neden söylüyorum. 2011
yılında yüzyılın mali denetim reformu (denetimde tek çatı) gerçekleştiğinde dönemin
Maliye Bakanı beni Ankara’ya çağırdı ve Vergi Denetim Kurulu İstanbul Grup Başkanlığını
önermişti. Ankara’dan geri geldiğimde bu teklif benimde kabahatim yüzünden Ataköy’de
duyulmuş ve ifşa olmuştu. Bu haberi duyan ve bana yanaşmak isteyenler yüzünden zor
günler yaşadım. Bu makama talip başkaca gruplar tarafından Maliye Bakanına ihbar
dilekçeleri ile kötülendim. Ve nihayet sır saklayamamanın bedeli olarak da hem atamam
gerçekleşmedi hem Bakan’dan fırça yemekten kurtulamadım.

Oysaki vergi mevzuatımız sır ve ifşa hususunu bize en güzel şekilde öğretmişti. Demek
ki eksik anlamış veya hayatımıza adapte edememişiz. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun
5’nci maddesi mahremiyet, 6183 Sayılı Kanunun 107’nci maddesi ise sırrın ifşasını
yasaklayan düzenlemeler içermektedir.

2013 yılına geldiğimizde ise üçlü kararname ile Manisa Defterdarı olarak atanıncaya
kadar böyle bir çalışmadan ve atamadan kimsenin haberi olmadı. Çünkü sütten ağzı yanan
yoğurdu üfleyerek yermiş. Gerçekten de ne zaman erken konuştu isem yapacağım işin
bereketi kaçtı. Defterdar Mehmet Sarı Paşa üstadımız işte bu gerçeklere değinmiştir.
Genç müfettiş meslektaşlarıma tavsiyem o dur ki, müfettişlik mesleği ketumiyet üzerine
kuruludur. Aman ha, erken ötmeyin ki geç de kalmayasınız ve Hazreti Mevlanın sözünü de
kulağınıza küpe yapasınız.
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49