Page 41 - ÜSTADNAME
P. 41
arrem ÖZDEMİR - ÜSTADNAME 21
2.2.1. Sadrazamın Ahlak ve Davranışları
2.2.1.1. Emanetin Ehline Verilmesi
Peygamber efendimiz zamanında Kâbe’nin su tedariki işi Amcası Abbas’a, Kâbe’yi koruma
ve açma kapama görevi ise o zaman müslüman olmayan Osman bin Talha’ya verilmiştir.
Mekke’nin fethinden sonra Peygamberimiz, Kâbe’nin anahtarlarını Osman bin Talha’dan alıp
ondan izinsiz Kâbe’ye girer ve Peygamber efendimiz Kâbe’nin içerisinde iken Allah (CC),
Nisa süresi 58’nci ayeti indirerek emaneti yani anahtarları ehline teslim etmesini emreder.34
Şüphesiz Allah size, emanet (ve iş)leri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz
zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size, gerçek, ne güzel öğüt veriyor!
Şüphe yok ki Allah (sözlerinizi, hükümlerinizi) hakkıyla işitici, (bütün yaptıklarınızı) hakkıyla
görücüdür. [Nisa:58]
Bunun üzerine Allah Resulü (SAV) işin ehli olan Osman bin Talha’yı çağırıyor, indirilen
yukarıdaki ayeti okur ve günün iyilik ve ahde vefa günü olduğunu belirterek Kâbe’nin
anahtarlarını yeniden ona teslim eder. Ve Osman bin Talha ailesine şu tavsiyelerde bulunuyordu:
“Ey Ebû Talha Oğulları!Allah’ü Teâlâ’nın emanetini, sizde sürekli kalmak ve dürüst davranmak
üzere alınız. Zulme girmedikçe onu elinizden kimse alamayacaktır.”35
O gün bugündür Kâbe’nin anahtarları Osman bin Talha’nın ailesi tarafından muhafaza
edilmektedir. Suudi Kralı bile Kâbe’ye girerken bu mübarek aileden izin almak zorundadır.
Çünkü bu emir emaneti ehline vermenin gereğidir.
Defterdar Mehmet Sarı Paşa, emenet ile igili hususlar üzerinde özellikle durmaktadır. Ona
göre, vilayet ileri gelenleriyle muamelecilerin halk üzerindeki tasallutlarının kaldırılmasına
çalışılmalıdır. Güvenilen bir kadı ve vali sunuşu olmadıkça dilekçe ile vazifeler verilmesi,
uygun ve beğenilir bir iş değildir. Haksızlık ihtimali çoktur. Defter dışı tımar ve malikâne
verilmek de akla yatkın değildir. Defter dışı diye iddia edenler herhalde ya tımar ve has veya
evkaf reayasıdır. Yeni bir memleket zapt olunmuş değildir ki yeni halk gelip yurt tutmuş olsun.
Meğerki zeamet ve tımardan haslara düzeltilsin. Hele arada sırada olursa yine yoluyla olsun.36
Liyakat veya emaneti ehline vermek kavramı, gerek uhrevi ve gerekse beşeri hukukun temel
esasıdır. 1982 Anayasasının 10’ncu maddesi “Kanun Önünde Eşitlik ” başlığını taşımaktadır.
Buna göre, Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya
sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde
eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
34 http://suffagah.com/kabenin-icinde-inen-tek-kuran-kerim-ayeti
35 https://sorularlaislamiyet.com/isi-ehline-vermek-kuralina-gore-musluman-olmayan-bir-kimsenin-idarecilikle-gorevlendirilmesi-dogru-
36 UĞURAL. Sayfa:18
2.2.1. Sadrazamın Ahlak ve Davranışları
2.2.1.1. Emanetin Ehline Verilmesi
Peygamber efendimiz zamanında Kâbe’nin su tedariki işi Amcası Abbas’a, Kâbe’yi koruma
ve açma kapama görevi ise o zaman müslüman olmayan Osman bin Talha’ya verilmiştir.
Mekke’nin fethinden sonra Peygamberimiz, Kâbe’nin anahtarlarını Osman bin Talha’dan alıp
ondan izinsiz Kâbe’ye girer ve Peygamber efendimiz Kâbe’nin içerisinde iken Allah (CC),
Nisa süresi 58’nci ayeti indirerek emaneti yani anahtarları ehline teslim etmesini emreder.34
Şüphesiz Allah size, emanet (ve iş)leri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz
zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size, gerçek, ne güzel öğüt veriyor!
Şüphe yok ki Allah (sözlerinizi, hükümlerinizi) hakkıyla işitici, (bütün yaptıklarınızı) hakkıyla
görücüdür. [Nisa:58]
Bunun üzerine Allah Resulü (SAV) işin ehli olan Osman bin Talha’yı çağırıyor, indirilen
yukarıdaki ayeti okur ve günün iyilik ve ahde vefa günü olduğunu belirterek Kâbe’nin
anahtarlarını yeniden ona teslim eder. Ve Osman bin Talha ailesine şu tavsiyelerde bulunuyordu:
“Ey Ebû Talha Oğulları!Allah’ü Teâlâ’nın emanetini, sizde sürekli kalmak ve dürüst davranmak
üzere alınız. Zulme girmedikçe onu elinizden kimse alamayacaktır.”35
O gün bugündür Kâbe’nin anahtarları Osman bin Talha’nın ailesi tarafından muhafaza
edilmektedir. Suudi Kralı bile Kâbe’ye girerken bu mübarek aileden izin almak zorundadır.
Çünkü bu emir emaneti ehline vermenin gereğidir.
Defterdar Mehmet Sarı Paşa, emenet ile igili hususlar üzerinde özellikle durmaktadır. Ona
göre, vilayet ileri gelenleriyle muamelecilerin halk üzerindeki tasallutlarının kaldırılmasına
çalışılmalıdır. Güvenilen bir kadı ve vali sunuşu olmadıkça dilekçe ile vazifeler verilmesi,
uygun ve beğenilir bir iş değildir. Haksızlık ihtimali çoktur. Defter dışı tımar ve malikâne
verilmek de akla yatkın değildir. Defter dışı diye iddia edenler herhalde ya tımar ve has veya
evkaf reayasıdır. Yeni bir memleket zapt olunmuş değildir ki yeni halk gelip yurt tutmuş olsun.
Meğerki zeamet ve tımardan haslara düzeltilsin. Hele arada sırada olursa yine yoluyla olsun.36
Liyakat veya emaneti ehline vermek kavramı, gerek uhrevi ve gerekse beşeri hukukun temel
esasıdır. 1982 Anayasasının 10’ncu maddesi “Kanun Önünde Eşitlik ” başlığını taşımaktadır.
Buna göre, Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya
sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde
eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
34 http://suffagah.com/kabenin-icinde-inen-tek-kuran-kerim-ayeti
35 https://sorularlaislamiyet.com/isi-ehline-vermek-kuralina-gore-musluman-olmayan-bir-kimsenin-idarecilikle-gorevlendirilmesi-dogru-
36 UĞURAL. Sayfa:18